Günümüz rahat ve konforlu yaşama geçebilmemiz adına, geçmişte birçok icat geliştirilmiştir. Bazı icatlar, hala günümüzde de geçerliliğini sürdürürken, bazı icatlar ise başka icatların temelini oluşturmuştur. Günümüzde “onsuz olmaz” diyebileceğimiz bir enerji kaynağı olan elektrik de bu icatlar kategorisinde yer alabilir. Ancak elektrik genel bir tanım olduğu için, bunu daha özele indirgeyecek olursak eğer Elektrik Lambaları geçmişte yapılmış en önemli icatlardan biri diyebiliriz. Peki, elektrik lambasının icadını daha yakından incelemeye ne dersiniz?
Elektrik lambasının yapısını tanımlayacak olduğumuzda, elektrik ısındığında ışık veren filaman telini içinde bulunduran camla çevrili lamba olarak tanımlayabiliriz. Floresan lamba ve akkor lamba iki önemli ışık kaynağıdır. Günümüz itibariyle kullanmış olduğumuz akkor lamba tungsten filaman özelliğine sahip olup, elektrik akımı sayesinde 2600°C’ye kadar ısınabilmektedir.3382°C gibi bir erime noktasına sahip olduğu için tungsten filamanlar saatlerce erime ve kırılma yaşamadan ışık vermeye devam edebilmektedir.
Filamanların içinde bulunduğu cam lambanın içeriğine baktığımızda, içi tamamen boşaltılmış azot ve argon karışımıyla doldurulmuştur. Bu yapı sayesinde filamanlar kimyasal reaksiyona girmemektedir ve filamanın buharlaşması önlenmektedir. Buharlaşmanın olması lambanın içinin kararmasına ve lambanın ömrünün sona ermesi anlamına gelmektedir. Ortalama itibariyle akkor lamba ömrü 1000 saattir.
1802 yılına geldiğimizde Humphry Davy, elektrik akımını platin tel yardımı ile akkor haline getirdi. Ancak Humphry Davy burada bir noktayı atladı. Bu ışıklandırma araştırmasının derinine inmedi. Bu eksikliği ise net olarak J.W. Starrfarkına vardı. Starr’ın yaptığı lambaların birinde ise elektrikle ısıtılma özelliğine sahip karbon çubuk cam tüp içine yerleştirilmiş haldeydi.
1848-1860 yıllarına gelindiğinde ise Swan yaptığı araştırmalar ile filaman yerine karbonize edilmiş olan kâğıt şerit kullanmaya başladı. Lamba olarak da içi tamamen boşaltılmış camdan bir ampul kullandı. Swan’nın kullanmış olduğu iletken teller lambanın boynundan çıktığı zaman aralarındaki kauçuk malzemeyle birlikte izole oluyordu. Ne yazık ki Swan bu sebeple pratik bir lamba yapamadı.
Edison ise 1877 yılında çalışmalarına başladı. 17 yıl sonra tekrar işe geri dönen Swan ile Edison birlikte çalışmaya başladı. Edison flaman olarak birçok malzeme denedi. Ve tüm denemelerin sonunda 21 Ekim 1879’da yaklaşık olarak iki gün aydınlatma yapabilen karbonize edilmiş pamuk filamanlı lamba ortaya çıktı. Patenti ise 1882 yılında Swan aldı.1883 yılında ise Edison ve Swan birlikte elektrikle aydınlatma şirketi kurdu. Bu lambalar 1904’de kadar kullanıldı. Bu tarihten itibaren ise Avusturyalı Alexander Just ve Franz Hanaman tungsten telinin kullandığı lambayı geliştirdiler. Bu lamba ise 1907 yılında Amerika’da üretilmeye başlandı. Günümüzde kullandığımız lambalar ise 1908 yılında itibaren maddeden geçirilmiş tungsten kullanılması ise ortaya çıktı. 1908 yılından beri kullandığımız lambanın tarihsel gelişimi bu şekildeydi. Daha fazla bilgi için "Elektriğin İcadı" isimli yazımızda bulabilirsiniz.
Paylaş:
Facebook Twitter WhatsApp Google+